14 Ocak 2008 Pazartesi

TARİHTEN...

*Tarihin en ünlü kadınlarından Kleopatra sanıldığı gibi Mısırlı değil, Yunanlıydı. Böyle sanılmasının nedeni, ailesinin 300 yıl kadar Mısır’da yaşamasından kaynaklanıyordu. Ayrıca Kleopatra, bazı filmlere konu olduğu gibi güzel bir kadın da değildi. Kleopatra’nın "kanca gibi çirkin bir burun ve tombul bir surata" sahip olduğu, Antonius’un onuruna bastırdığı Roma sikkelerinden de belirlenebiliyordu.


*Roma’yı yaktığı söylenen Neron’un ise bu yangınla hiçbir ilgisi yoktu. Roma yanarken 25 kilometre uzakta bulunan Neron, yangından sonra evsiz-barksız kalanlara barınaklar yaptırdı, mısırın fiyatını düşürdü ve diğer bölgelerden yiyecek getirtti.


*İskoçların geleneksel giysisi olarak bilinen ekose etek ise bir İngiliz icadı. İskoç erkekler, geleneksel ekose etekleri 18. yüzyıldan itibaren giymeye başladılar. Bundan önce de ekose giydiler ama bu etek şeklinde değil, ortadan kemerli dizlere kadar inen ekose gömlek şeklindeydi. Ekose etek ise 1727 yılında "kiraladığı oduncuların giydikleri elbiselerden dolayı rahat hareket edemediklerini farkeden" İngiliz sanayici Thomas Rawlinson tarafından icat edildi. İngiliz parlamentosu, 1745’de ekose eteğin İngiliz yaşam tarzı için bir tehdit oluşturduğu inancına kapılarak ekose eteği yasakladı. Bunun üzerine neredeyse bir gecede ekose etek, İskoçların saygın "ulusal kostümü" haline geldi.


* Fransız Kraliçesi Marie Antoinette’e ait olduğu sanılan ünlü "Ekmek yoksa pasta yesinler" sözü Antoinette’e ait değildir. Bu sözün kaynağını bulmak isteyen araştırmacılar sonunda bir araştırmacının, bu sözü ünlü yazar Jean-Jacques Rousseau’nun "İtiraflar" adlı kitabında "genç bir prensese mal ettiğini" tespit ettiler.



* Napolyon’un 1.60 olarak bilinen boyunun "Kralın adımları" diye bilinen eski Fransız ölçüm sistemine göre hesaplandığı, bu rakamın günümüz ölçüm hesaplarına vurulduğunda ise Napolyon’un boyunun aslında 1.80’in biraz daha üstünde olduğu tesbit edildi.


* Rusların en ünlü yöneticilerinden biri olarak bilinen Büyük Katherina da aslında Rus değil "Sophia" isimli bir Almandı. Kocası 3. Peter’i hapse attırdıktan sonra tahta geçtiği belirtilen Katherina, 34 yıl tahtta kaldı. Avrupa’da "aydın despot" olarak nitelendirilen Katherina, Diderot’un yoksulluktan kurtulmasına yardım etmiş, Voltaire ile yıllarca yazışmıştı.


*Korku filmlerinin ünlü vampiri "Drakula" da sadece hayal ürünü bir yaratık değil, gerçek olan yanları vardı. Transilvanya’da bir şatoda yaşayan ve insanları öldürmekten hoşlanan Drakula’nın asıl adı Voyvoda Tepeş’ti. Halkın "Kazıklı Voyvoda" adını verdiği Tepeş’i, arkadaşları "Drakula" olarak adlandırıyordu. Drakula asıl ününe, 24 bin Türk’ü öldürdüğü söylenen 1460’lı yılların başında ulaşmıştı.


İnternet alıntıları

Hiç yorum yok: