Temel Dallas' daki kuzeni Dursun' u görmeye gitmiş. Dursun Temel' i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin!
"Uyyy, amma da büyük bu,da!"Dursun hafifçe gülmüş.
"Temel uşağum burası Amerika! Bura da her şey büyük!"Yola çıkmışlar, Dursun' un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varamıyorlar. Temel şaşkınlık içinde:
"Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!"Dursun gene hafifçe gülmüş.
"Temel uşağum burası Amerika! Burada her şey büyük!"Neyse, aksam olmuş, yemek salonuna geçmişler. Salonun ortasında kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun' u taa uzaktan zor seçiyor.
"Uyy!" diye bağırmış. "Amma büyük masa, da!"Dursun' un sesi gelmiş
"Temel tedum sana uşağum burasi Amerika! Bura da her şey büyük oliy diye!"Yemekten sonra Temel' in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
"Temel uşağum, alt kata in, soldan üçüncü kapi" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası da evin havuzunun olduğu yermiş.Her yer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış:
"Sifoni çekmeyiiin! Sifoni çekmeyiiin!"
14 Aralık 2007 Cuma
TEMEL AMERİKADA
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder