Gurbete açtım gözümü
Özledim gözlerini
Gülüşlerini
Sılanın güneşlerini özledim
Kaç gecedir horoz sesine hasret kulaklarım
Ve senin yüzüne
Gözlerim
Gurbete açtım kucağımı
Kırlangıçlar gibiyim
O iklim senin, bu iklim benim
Bilmem hangi bozkıra kursam
Hangi dağda tüttürsem
Odumu ocağımı
Ah!
İsminle kurudu dudaklarım
Ve, gözümün gönlümün içinde
Bir lav gibi yakan hasretle
'Baba’ diye ünleşen çocuklarım
Gurbete kurdum otağımı
Bir kızarmış ekmek uğruna
Ben gurbette yaşarım
Gurbet bende yaşar
Her gece gönül kanatlarım
Karlı dağları aşar
Bir ses bir kav gibi tutuşturur içimi
İçim köpürür taşar
Gurbete sürdüm atlarımı
Yorgun turnalar gibi
Gurbete açtım kanatlarımı
Bozkırda güvercin kanı
Atlarım at
Kanatlarım kanat değil
Kavuşmalar vuslat değil
Elimde bir kazma
Vururum dağlara dağlara
Ama adım Ferhad değil!
Gurbete kurdum saatimi
Dilim dilim doğrasalar
Toprak ile yoğursalar etimi
Yediğim ekmek
İçtiğim su kadar
Aşacağım dağlar var!
Durmuş KAYA
30 Aralık 2007 Pazar
AŞACAĞIM DAĞLAR VAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder